Şu ahzan çukurunda bir ‘sen’ çizdim vasıfsızlığıma
Hayat akabesinde (s)özüme sen gibi bir (c)an sürçtü
Sesinin billurundan (h)içime gül kokan diyar düştü
Ömrümün yokuşunda bir ‘sen’ çektim bahtsızlığıma
Gözlerinin o müstesna goncasını Melekler izler
Bir bekleyişe müjde olur, biter gamzende filizler
Bilinmezlik yolunda, bir ‘sen’ buldum cevapsızlığıma
‘Hoşçakal’ları muallakta şimdi dilimin; sersizim
Musafahası sol elime kaldı sağ elimin; sensizim
Heyula uçurumunda bir ‘sen’ düştüm ıssızlığıma
Ruhumla sevdim seni yâr, bu müşerref aşkla serinle
Ölüm gibi andım, bir (z)an biter bir (c)an başlar seninle
Gözlerimin yağmurunda bir ‘sen’ açtım ıslaklığıma
Bir ney hüznüyle yüzer yüreğim şu buhranlı deryada
Sağ yanım umut mavisine düşer, sol yanım feryada…
Müstakil aşk sütununda bir ‘sen’ çıktım yarsızlığıma
Turnaların kanatlarından bir bir sıyrıldı muştular
Senin baharınla hüzünlerden hüzünlere uçtular
Kalbin makber sükûnunda bir ‘sen’ yaktım yalnızlığıma
Bir çoban hasretiyle yürüdüm sana uzak dağları
Coğrafyamın son deminde başlar yaldızlı leyl çağları
Şu ahzan çukurunda bir ‘sen’ çizdim vasıfsızlığıma
Ömrümün yokuşunda bir ‘sen’ çektim bahtsızlığıma
Bilinmezlik yolunda bir ‘sen’ buldum cevapsızlığıma
Heyula uçurumunda bir ‘sen’ düştüm ıssızlığıma
Gözlerimin yağmurunda bir ‘sen’ açtım ıslaklığıma
Müstakil aşk sütununda bir ‘sen’ çıktım yarsızlığıma
Kalbin makber sükûnunda bir ‘sen’ yaktım yalnızlığıma
Kadim Dolunay