- Bu bölüm Kadim Dolunay'ın kısa sözlerinden oluşmaktadır.
Yâr… Uyku yok gözümde.
Bir kuş kanat çırpmak ister içimin gökyüzünde..
Kadim Dolunay
_________________
Sevdiğim,
‘Aç’ oturup, ‘Aşk’ kalktım yüreğinden…
Girdin kalbimden içeri; bütün ‘Ah’lar kalktı yerinden.
Kadim Dolunay
_________________
Kıpkızıl bakışlarla seyrederken Güneşin batışını,
Rüzgar aydınlığa üfürür senin o efsunlu bakışını…
Kadim Dolunay
_________________
Gönlüm aşkınla yanmalı, başka ateşlerde pişmez..
Her şey değişir ama, kalbimde oluşun değişmez...
Kadim Dolunay
_________________
Kalbim, kemik parmaklıklar arasında...
Duygularım gökyüzünde uçurum...
Kadim Dolunay
_________________
'Gözler' yalan söyler mi, söylemez mi bilmem ama
'Güzler' yalan söylemez.
Yeşil sararır, solar ve dökülür...
Ve bize ölümü fısıldar.
Kadim Dolunay
_________________
Rüyalarımı gülüşünle süsleyen senin hasretindir
Bir kuyu düştü içime; gözlerin kadar derindir.
Kadim Dolunay
_________________
Anne,
Seni şiirlerde yaşatacağım…
Ömrün, yüreğimin sıcağından soğuğuna değmeyecek..!
Kadim Dolunay
_________________
Rabbinin huzuruna biçare giden, bin çareyle döner
İçin yansa da, donsa da farketmez; buzlar erir, yangınlar söner.
Kadim Dolunay
_________________
Kalemi şakağından, Karanlığı şafağından vuruyor aşk…
Kadim Dolunay
_________________
Bir çıkış noktası arıyorum, dört yanım keder..
Toplasam cümle ömrümü, ancak bir Ah’ım eder..
Kadim Dolunay
_________________
N’oldu Gönlüm, Dondun Kaldın…
Hoşsun; Ama Boşsun, Doldun Sandın…
Kadim Dolunay
_________________
Ayet ayet saçılıyor sözlerimiz… Kâinatı okuyoruz…
Ve Miraç’a açılıyor gözlerimiz… Beş vakit aşk dokuyoruz…
***
Yeryüzünde çok incindik…
Bu gece göklere kaçıyoruz.
Kadim Dolunay
_________________
Kime bu gurur? Say, ölenlerin yeri kaç karış..
Ölümün ansızlığında kaybolur son yakarış..!
Kadim Dolunay
_________________
Sil yüzünden hüznü,
Kalk, yeniden umutlara dayan!
Damlada denizler görür,
Ruhunu aşka adayan!
Kadim Dolunay
_________________
Hayat ki, tutar seni boğazından; oltası yok!
Ya donarsın, ya yanarsın; ortası yok!
Kadim Dolunay
_________________
İçimin kurak yalnızlığı damlar yüreğime,
Bulutlar ağlayınca…
Çocukluğumun üşüyen hayalleri takılır kirpiklerime,
Karlar yağınca.
Kadim Dolunay
_________________
Kız Kulesinde efsunlu bir yalnızlık gizli..
Yalnızlıktan üşüyen bakışların tesirinden bizar.
Kadim Dolunay
_________________
Gözlerin, maviliğin ötesinde bir rüya renginde…
Gülüşün, efsunlu bir şafağa düşen nur denginde.
Kadim Dolunay
_________________
Dua dolu avuçlarla büyüyenin
Amin’i başka olur…
Sevgilinin hayaliyle yürüyenin
Vuslatı aşka olur…
Kadim Dolunay
_________________
Yine yola revan olan yüreğimde bir yetimin çaresizliğini taşıyorum.
Öksüz ömrümün kıyısına vuruyor yalnızlık.
Kadim Dolunay
_________________
Aşk, Meryem’in iffeti,
Aşk, İsmail’in teslimiyeti…
Aşk, Yusuf’un yırtık gömleğiydi.
Ve Aşk İsa’nın ezelden yetimliğiydi.
Kadim Dolunay
_________________
Keşke yüreğimdeki kuyuya düşsen…
Sultanı olurdun kalbimin.
Zindanlara değil, dudaklarıma düşerdi ayak izlerin…
Kadim Dolunay
_________________
Adın güneş gibi…
Andıkça dağılır içimin karanlığı.
Kadim Dolunay
_________________
Şiir gibi derin bakış yoksa sende,
İçin kasvettedir, yüreğin kefende..!
Kadim Dolunay
_________________
Bir hayal kur bize; serin ve sonsuz…
Ne garip bir yol dünya; derin ve O’nsuz…
Kadim Dolunay
_________________
Hep aynı renkte kalacaksın bende; İlk Gördüğüm Gibi…
Hep aynı cevabı bulmak sende: “Kördüğüm Gibi…”
Kadim Dolunay
_________________
“Hayırlısı…” diye bir kelime var ki,
Bütün kaygıları yok ediyor.
Kadim Dolunay
_________________
Tüm sıkıntıların iki hecelik ömrü var : Dua…
Kadim Dolunay
_________________
Ve bir gün gelir,
Bir yâr tutar ellerinden…
Birbirinizin Cenneti olursunuz.
Sen yüreğinde şükürler biriktir.
Kadim Dolunay
_________________
– Ne var, Ne yok..?
– Yoktan vareden, varettiğini yâr eden Allah var, gam yok…
Kadim Dolunay
_________________
İyi ki kalbimiz kırılıyor, acıyor…
İyi ki üzülebiliyor, ağlayabiliyoruz.
Yoksa zalimlerden ne farkımız olurdu…
Kadim Dolunay
_________________
Ey oruç…
Bir ay biz seni tuttuk,
Onbir ay da sen bizi tut…
Dilimizi, gözlerimizi, kalbimizi…
***
Tuttuğumuz oruç hürmetine tut kalbimizden Allah’ım…
Kadim Dolunay
________________
Bütün makam ve rütbeler bu dünya için…
Dünya denen zindanda ha sultan olmuşsun, ha zerre…
Boy ölçüşebilir mi insan ecelle?
Kadim Dolunay
_________________
Bu ne çile! Ayrılık vuslattan, hüzün sevinçten ağır…
“Aşk…” deyince duyuluyor da, “Ah..” deyince dünya sağır…
Kadim Dolunay
_________________
Tasalanma, keder uçurumundan atma kendini…
Şu soğuk soğuk esen kışın, sıcacık bir yazı var…
Şu okunan ezanların, şükürle kılınan namazı var…
Kadim Dolunay
_________________
Namaz insanı Ahir Zaman’ın karanlığından alır,
Asr-ı Saadet ikliminde nefes aldırır…
***
Namaz Hicrettir.
Alır Seni Dünyadan Mevlaya Götürür..
Kadim Dolunay
_________________
Ey Dost… Sevmek yetmez,
“Vâv” gibi yanmak lazım…
Bizdeki bu uyku bitmez
Aşkla uyanmak lazım…
Kadim Dolunay
_________________
Aylar oldu ne şiir bende, ne ben şiirdeyim…
Gözlerini unutmuş isimsiz bir şehirdeyim.
Kadim Dolunay
_________________
Allah diyerek ağzını açarsan, nimetle doyarsın…
Allah diyerek kalbini açarsan aşkla dolarsın.
Kadim Dolunay
_________________
‘Bismillah’ diyerek ağını at, gör bak neler olacak!
Tevekkül edilerek açılan tüm heybeler dolacak!
Kadim Dolunay
_________________
Adını sayıklayan harfler küsmüş heceye,
Hayalin bir rüya gibi süzülür geceye.
Kadim Dolunay
_________________
Ben şiirimi bulmuşum,
Dörtlükler, kafiyeler sizin olsun…
Gözlerinde kaybolmuşum,
Denizler ve dalgalar sizin olsun.
Kadim Dolunay
_________________
Öyle insanlar var ki, varlığına şükredersin.
Yokluğu hüzün verir, suskunluğu dert…
Onu sana veren Allah’a secde edersin.
Kadim Dolunay
_________________
Dünya dediğin nedir ki; ezeli ateş, evveli kül…
Bizi alıp bir yalandan hakikate taşır tevekkül.
Kadim Dolunay
_________________
Yollar bir tükeniş içinde;
Fakat benim, yürüdükçe uzayan yollar var içimde!
Kadim Dolunay
_________________
Dilimiz sussa, gönlümüz konuşsa seninle…
Söyleyecek çok şey var; ben susayım, sen dinle…
Kadim Dolunay
_________________
Yâr, zaten gurbet üşütür içimi…
Bir de sen soğuk soğuk esme yüreğime.
Kadim Dolunay
_________________
Ey dost,
Yalnızlığına bi çay demle,
Oturup için kalabalığa doğru…
Kadim Dolunay
_________________
Yağan yağmur bir insanın dışından çok içini ıslatıyorsa eğer,
Ya karanlığa karışmıştır hayalleri,
Ya da bir bulutun sinesinde asılı kalmıştır umutları..
Kadim Dolunay
_________________
Uzun lafın kısası, Ah’tır…
Ve her ah’ın sesini duyan Allah’tır…
Kadim Dolunay
_________________
Bazen bir çıkış yolu bulamaz, dolanır durursun…
Sen Rabbine yönel, yol seni bulsun.
Kadim Dolunay
Bazen bir çıkış yolu bulamaz, dolanır durursun…
Sen Allah'a yönel, yol seni bulsun.
Kadim Dolunay
_________________
Bir yanım Sefa’da bekler, bir yanım Merve’de…
Gel sevdiğim,
Zemzem gibi aksın varlığın ömrüme.
Kadim Dolunay
_________________
Acıda pişenin aşkta sözü var, tarifi yok…
Taşlanan şu yüreğimin hüznü var, Taif’i yok..!
Kadim Dolunay
_________________
Bizde ‘Öz güven’den ziyade, ‘Allah’a güven’ var…
Ondandır kimi zaman suskun kalışımız…
Kadim Dolunay
_________________
‘Tut’tuğumuz oruç hürmetine ‘tut’ kalbimizden Allah’ım.
Bir ömür aşk’ına niyetli kalsın kalbimiz…
Şehr-i Ramazan, ‘Elveda’ derken, zamanın her dalgasını etkisinde bıraksın…
Kadim Dolunay
_________________
Ah.. Şu Dünya kalbime öyle dar ki…
Yaradandan başka kimim var ki..
Kadim Dolunay
_________________
Rengini düşürdü toprağa gözbebeklerim,
Hatıralar eceline yürür, ben beklerim.
Kadim Dolunay
_________________
Rabbinin huzuruna biçâre giden, bin çâreyle döner…
Kadim Dolunay
_________________
Sesini duysam… Ve başka bir şey duymasam…
Hep arasam… Ve senden başkasını bulmasam…
Kadim Dolunay
________________
Artık, düş kıyısından uyan ey gül!
Mevsimlerden sonbahar; vakit,Eylül.
Kadim Dolunay
_________________
Sen, bakınca gördüğümsün…
Sen, kalbime ilmek ilmek ördüğümsün.
Fakat aslında;
Sen, bakmadan da gördüğümsün…
Sen, içimde kördüğümsün.
Kadim Dolunay
_________________
Sağır eden bir sessizlik var içimizde…
Ve fısıldayan bir çığlık…
Kadim Dolunay
________________
Hüzünlü kalbin Hirasından yol gider aşka…
Ne kalır bizden geriye, bir şiirden başka.
Kadim Dolunay
_________________
Ellerim, çöle düşen bir serap… Gözlerim, Kerbela…
Tutsan kanacaksın, baksan yanacaksın.
Kadim Dolunay
_________________
Bakmak, görmek değildir. Görmek de, anlamak…
Aşk’tan bize yadigâr, gülerken ağlamak…
Kadim Dolunay
_________________
Yine buruk geceler, yine düştü yangın ruhuma…
Sevin sen de yüreğim; bugün arefe, yarın Cuma.
Kadim Dolunay
_________________
Sen yine de susmayı seç.
Konuşur ‘kırarsın’ kırıklar sende esaret olur,
Susar ‘kırılırsın’ mahşerde günahına kefâret olur...
Kadim Dolunay
_________________
En çok içi konuşur insanın...
Konuştuklarımız sadece bir damla;
_________________