Artık, düş kıyısından uyan ey gül!
Yüzüyor gözlerinde gümrah sular
Mevsimlerden sonbahar; vakit, Eylül
Uçuyor gün batışına arzular
Rüzgâr özlemler taşır yelesinde
Kelebekler yüreğinde aşk saklar
Kuşların hasret okunur sesinde
Hicran yüküyle dökülür yapraklar
Her yanan kalbin alevi aşka mı?
Bir damla gözyaşı içimi yıkar
Adını yazdığım günün akşamı,
Kameri ateş böcekleri yakar
Zaman ak kordur; eser saçlarıma
Sarpa sarmış yüreğim, kayboluyor
Ve nefesin değer şakaklarıma
Sesinin yankısı sesim oluyor
Kadim Dolunay