Saçlarını ört üzerime yâr, üşüyorum bu ayaz şahikalarda
Vakitsiz çöktü karanlık, yürüyorum bihaber, patikalarda
Bu nasıl bir yalnızlıktır ki, her suskunluğumu figana iter
Gönlümün en yetim köşesinde bir gurbet başlar, bin hayal biter
Sesini savur yüreğime yâr… körleşen bir anıdır yokluğun
Kalbimin son vahasında bir yaprağı daha titretir soluğun
Bu nasıl bir sevdadır ki, her zerrenin külünü dökmeye yeter
Ruhumun nasipsiz sahasında bir hasret başlar, bin uyku biter
Ellerini bırak ellerime yâr… çek gönlümü yangın yerinden
Aşka bûrhan ahvalime vuslat esmasını içir ellerinden
Bu nasıl bir hasrettir ki, göllenen her katresi kordan da beter
Gecenin en uykulu yanında bir an başlar, bin rüya biter
Gözlerini sür gözlerime yâr… vazgeçerim tüm ağlamalardan
İçime umut çekerim, bakışlarında yanan çağlamalardan
Bu nasıl bir gurbettir ki, her sevincin yüzüne bulaşır keder
Ömrümün fersiz akşamlarında bir şiir başlar, bin kalem biter
Kadim Dolunay